Nardane Kuşcu, çocukluğundan beri tohum toplayıp saklıyor

Nardane Kuşcu, çocukluğundan beri tohum toplayıp saklıyor

Günümüz tarımında yerli ve milli tohumculuğun çok önemli olduğu bir dönemde Kocaeli'de 'Nar Anne' olak bilinen Nardane Kuşcu çocukluğundan beri atalarımızdan kalma meyve ve sebzelerin tohumlarını günümüze kadar saklamayı başardı.

Her devletin tohum bankası kurduğu bu dönemde, Türkiye'de mill tarım tohumculuğunda önemli hamleler yaparak, tohumculukta dışa bağımlılığı azalymayı başardı,  Bu bağlamda Türk milli tarım politikasına hizmet eden çok güzel bir gelişme yaşandı. Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde 120 dönüm arazide organik tarım yapan “Nar Anne” olarak tanınan Nardane Kuşçu, çocukluğundan beri topladığı bin 200’den fazla çeşit yerli tohumu gelecek nesillere ulaştırmak için saklıyor. Kuşcu, "Hazine" dediği tohumlar bozulmasın diye özel bir sıcaklıktaki odada tutuyor.
Çocukluğundan beri topladığı bin 200 çeşit yerli tohumu gelecek nesiller için saklıyor - Tıkla İzle

Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Nardane Kuşçu, kendi çabalarıyla 120 dönüm arazi üzerine kurduğu çiftliğinde organik tarım yapıyor. Ormanın içinde kurulan çiftlikte sadec tarım yapılmıyor, yapılan üretimin yanı sıra, vatandaşlara çeşitli eğitim, aktivite ve atölye çalışmaları, tatil yapabilme imkanları sunuluyor. “Nar Anne” olarak çevresinde tanınan Ürettiği organik ürünlerle ve çiftliğindeki çeşitli imkanlarla vatandaşlardan büyük ilgi gören Nardane Kuşçu, “Nar Köy” adını verdiği çiftliğinde çocukluğundan beri çeşitli meyve sebzelerin tohumlarını topluyor. Çiftlikte kurulan tohum bankasında Kuşçu'nun yıllardır topladığı, bin 200'den fazla çeşit tohum saklanılıyor. Geçmiş dönemlerde kadınların tohumları saklamasından etkilendiğini ifade eden Kuşçu, biriktirdiği tohumların gelecek nesillere aktarılmasını amaçladığını belirtti.

“Ben bu tohumları çocukluğumdan beri topluyorum”

Tek hayalinin ve isteğinin her evde bir tohum bankası kurulmasını olduğunu belirten Nardane Kuşçu, “Benim çocukluğumda doğal tarım yapılıyordu. Geri dönüşüm anlamında da anlayış buydu. Her şey para ile ilgili değildi. Her şey bir şeye dönüştürülürdü. Elimiz arkaya dönmeli, temizlenmeli. Ben tohumları çocukluğumdan beri topluyorum. Marshall yardımını görüp uyanmış çocuklardan birisiyim. Öyle bir dünyaya uyanmak farklı oluyor. Babaannem pamuk tohumlarını tarlaya atarken karpuz, domates tohumları da atardı. Kurda kuşa yem olsun diye bunları atardı. O tohumlarla bu hayatı geri getirmek istedim. Büyük anneleri babalar, ayırt etmeden hep birlikte oynayabilsin, oturabilsinler. Bir belgesel çekilirken bana tohumun benim için ne ifade ettiğini sordular. Bu köyde de kendine yetmek üzere kuruldu. O tohumlara atalık diyoruz ama onlar büyük olarak anneler tarafından toplanır. Kadının vazifesi budur. Onlar evlatlar için tohumları sakladılar. Ömrüm boyunca tohumun peşinden gidemeyeceğim bir yer yoktur. Bir hayalim var. Her evin bir tohum bankası olmalı” dedi.

2.jpg

"Bu tohum bankası bizim geleceğimizin en büyük sermayesi ve hazinesi"

Tohum bankasında saklanan tohumlar hakkında bilgiler aktaran en önmeli  çiftlik çalışanlarından Kadir Macit ise, “Burası aslında bir tohum bankası üzerine kurulmuş. Bizim can damarımız bu tohum bankası. Burası geleceğe bir yatırım. Burada bin 200'ün üzerinde yerli tohum var. Buradaki her tohumun üzerinde kodu tarihi var. Tohumlar bozulup bozulmama durumlarına göre belirlenen sıcaklıkta bu odada saklanıyor. Gelecekte olası bir kıtlık olabilir. Bir kısır döngü olmasın, üretim devamlı hale gelsin diye aslında bu tohumları saklıyoruz. İleride açlık, kıtlık nedeni ile savaş olmasın. Bereket, bolluk olsun bunlar saklanıyor. Bu tohum bankası bizim geleceğimizin en büyü

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum